Türkiye'nin En Sakin Tatil Bölgeleri

Türkiye'nin En Sakin Tatil Bölgeleri

1-ANTALYA-FİNİKE

Elmalı yakınlarında yapılan kazılar erken bronz çağı yerleşimini ortaya çıkarmıştır. Finike ilçe sınırlarında ve yakın çevrede birçok tarihi kalıntı bulunmasına rağmen bunların tarihi Semahöyük kadar eskiye gitmemektedir. Bu kalıntılarda yapılan arkeolojik araştırmalarda elde edilen bulguların en eskileri Likya uygarlığından kalanlardır.

Doğu Akdeniz ticaretinin gelişmesi önce Persler´i, daha sonra Büyük İskender´i Likya´ya çekmiş ve İskender M.Ö. 330 yılında bütün Likya´yı denetimi altına almıştır. Likyalılar bu istilaya karşı koymamışlar ve teslim olmuşlardır. Büyük İskender´in ölümünden sonra denetimin zayıflaması, zaman zaman Suriye, Mısır ve Rodos´un Likya´da hegomonya kurmalarına yol açmıştır. Erken Hristiyanlığın başlamasıyla Myra (Demre) bölgede yayılan Hristiyanlığın merkezi haline gelmiştir. Helenler ve Romalılar döneminde her türlü değerlerini kaybeden Likyalılar Bizans hakimiyeti ile eriyip gitmişlerdir.

Bizans döneminde kısa dönemli Arap saldırı ve işgallerini yaşayan bölge, Bizans hakimiyetinden sonra 1207-1308 yılları arasında Anadolu Selçuklu Devleti´nin hakimiyetinde kalmıştır. 1426 yılında Osmanlı idaresi başlamıştır. Osmanlı idaresinde Elmalı kazasına bağlı bir nahiye merkezi iken 1914 yılında kaza olan Finike 1919-1921 yılları arasında İtalyanların kısa süren işgaline uğramıştır.

Türkiye’nin narenciye depoları arasında yer alan Finike, Antalya’nın diğer popüler tatil beldelerine göre bir adım geride. Uygun fiyatlı otelleri ve her bütçeye hitap edebilen konaklama seçenekleriyle yeni yeni turizme adapte olmaya çalışan Finike, sakin bir tatil için tercih edilebilir. Finike Portakalı ile meşhur bir bölgemizdir. Bu nedenle yeşillik ve bahçe oranı çok yüksektir.  Antalya’ya 111 km uzaklığında bulunuyor. 

Eski adı Likya olan Finike; Yamaç evleri, Heroon, Tiyatro, Üç Nefli Bazilika ve oldukça geniş olan Nekropol’deki anıtsal kaya mezarları ile tarih tutkunları için de seçenek sunuyor. Tarihte çok önemli bir liman kentidir.

Eski ismi Phoenicus. Fenikeliler tarafından M.Ö. 500´lerde, liman kenti olarak kurulmuşdur. Finike ilçesi antik çağda ise Likya (Teke Yarımadası) olarak adlandırılan bölgede bulunmaktadır. Teke Yarımadası´nda M.Ö. 3. bin yıldan beri yerleşim vardır. Fakat yapılan arkeolojik araştırmalar bu bölgede 2. Bin yıldan eskiye giden bir kent henüz tespit etmemiştir.

 Üstelik kilometrelerce uzunluğunda nefis kumsallara da yüzmek ve güneşlenmek için ideal. Eğer kalabalıktan sıkıldıysanız tavsiye edebileceğimiz yer arasında.Konaklama şekli otel ve pansiyon bulunmaktadır.


Finikeye Nasıl Gidilir?

Antalya Havalimanı’ndan Taksi ile 360 TL gibi bir fiyat tutabilir.


Havalimanından 600 numaralı otobüsle Antalya Otogarı’na gelip buradan ilçeler terminaline geçerek Finike minibüslerine binebilirsiniz.Antalya Otogarı’ndan, 30 dakika arayla akşam 20.30’a kadar çalışan Finike otobüsleri ile de ilçeye ulaşım mümkün.

Mesafe;Ankara Finike arası mesafe 629 kilometre. İstanbul Finike arası mesafe : 815 kilometre

Bir kaç fotograf ekleyelim :)








2-ANTALYA-KEKOVA

 Antalya ilinin Demre ilçesi yakınlarında Kaleköy ve Üçağız açıklarındaki küçük, kayalık bir adadır. Kaynaklara çoğu kez "Kakava" diye geçmiştir. 4.5 km²'lik yüzölçümü olmakla birlikte bu adada kimse yaşamamaktadır. Üzerinde pansiyonlar ve kafeler bulunan adaya teknelerle ulaşım sağlanmaktadır.
Kekova; Uçağız (Teimiusa) ve Kale (Simena) köylerinin karşısında uzanan 7.4 km. uzunluk ve yaklaşık 500 m genişliğinde ince uzun bir adadır. En yüksek tepesi 188 m. karşısındaki anakara ile arasındaki kanal görünümündeki denizin derinliği ise 105 m.dir. Kekova adı son yıllardaki güncelliğinden dolayı turizm ve korumacılık alanlarında da sıkça kullanılır olmuştur. Çayağzı'ndan (Andriake) yapılan tekne turları "Kekova turu" olarak anılmaya başlamış, daha da önemlisi ada ve çevresindeki arkeolojik, doğal koruma alanları "Kekova Sit Alanı" olarak adlandırılmıştır.

 Sadece Antalya'nın değil, tüm Akdeniz dünyasının en temiz denizine  sahip olan Kekova ve çevresi bu temizliğini tartışmasız koruma altına alınmış olmasına borçludur. Bu konuda yabancı ziyaretçilerden büyük takdir kazanmış olması Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası korumacılıktaki gurur kaynağı olmuştur. Ada, hiçbir zaman karşısındaki iki küçük liman gibi kent özellikleri taşımamış, daha çok iki kenti perde gibi Akdeniz'e karşı koruyan; denizcilerin sığınak yeri, gemi inşaa ve onarım üssü olarak kullanılmıştır. Bu çevrede bugün "Batık Kent" olarak adlandırılan adanın kuzeybatı kıyılarındaki kalıntılar en az İ.Ö. 5. yy.dan beri ticari ve askeri üs olarak kullanılmış olan Kekova'nın en renkli köşesidir. Tersane koyu ise hem yüzülebilecek bir yer, hem de Bizans Dönemine ait bazilika apsisi ile arkeolojik kalıntıların en yoğun olduğu alandır. Yakınındaki batık kent olarak anılan köşede genellikle ana karaya oyulmuş yerleşim kalıntıları ve su içindeki temeller yer alırlar. Sadece bu köşedeki yapıların su altında kalmış olması, büyük bir ihtimalle deprem sonucunda adanın bu köşesinden anakaraya doğru yatmasıyla açıklanabilir.
Kekova da gezilecek yerler; Kekova Adası’nın karşısında, ana kara üzerinde yer alan Kaleköy (Simena), ülkemizin en güzel köylerinden biri olsa gerek.Demre’nin Üçağız Köyü (Theimussa), yakınlarında bulunan antik Likya kenti Theimussa’da mezar kalıntıları bulunuyor.Aperlai Antik Kenti’nin ismi Luwi dilinde akarsu boğazı anlamına geliyor. Küçük bir Likya liman kenti olan Aperlai’nin tarihi Likya Birliği’nden daha geriye, MÖ 4. yüzyıla uzanıyor.Demre-Kaş Karayolu üzerinde yer alan Davazlar Köyü’ndeki platonun doğusunda bulunan Trysa Antik Kenti, antik kaynakların hiçbirinde isminden söz edilmeyen bir yer.Asırlık Adası karşısında yer alan Gökkaya, irili ufaklı çok sayıda kayalığın bulunduğu bir koy. Yaz aylarında Çayağzı’ndan kalkan teknelerin mola verdiği Gökkaya, tatilciler nedeniyle bir hayli kalabalık oluyor.Korsan Mağarası, ismini geçmişte bölgede varlığını sürdüren korsanlardan alıyor. Tekne turlarının uğrak noktalarından olan mağaranın içerisinde yüzülebiliyor dense de siz yüzmeyin.Hamidiye gemisinin saklanması nedeniyle Hamidiye Koyu ismini alan koy, Kaleköy’ün yarım mil doğusunda yer alıyor.Salyangoz Koyu, bölgenin en sakin ve huzurlu koyları arasında. Su kaplumbağalarının yaşam alanı koy deniz içerisinde görsel şölen yaşatan bir gölü andırıyor.Kyaneai, Likya Bölgesi’nin en önemli şehirlerinden biriydi.Kekova Adası‘nın güneydoğusunda, korunaklı bir konumda yer alan Karaloz Koyu, kuş bakışı bakıldığında tilkiye benziyor.
Kekovaya nasıl gidilir?
Kekova, Kaş Limanı’na tekneyle sadece 3,5 saatlik mesafede yer almaktadır. Yine Üçağız Limanı’ndan tekne ile 30 dakikada adaya geçilebilmektedir. Bunun yanında adaya Antalya üzerinden gelmek için havayolunu kullanabilirsiniz. Çünkü Kekova Antalya Havalimanı’na 179 km. uzaklıkta yer almaktadır. İzmir, İstanbul ve Ankara’dan Antalya Havalimanı’na haftanın her günü seferler düzenlenmektedir. Havalimanında indikten sonra Kekova’ya ulaşım için araç kiralanabilir. Böylece Kemer-Kumluca yolundan Demre’ye gelip Demre Sanayi Sitesi’ni geçtikten sonra Kekova levhasından sola dönerek 15 km. ilerlemenin ardından Kekova’ya ulaşım sağlanabilir.
Bunların yanında bu güzel adaya Muğla üzerinden gitmek için öncelikle Fethiye’ye ulaşmak gerekmektedir. Fethiye-Kaş yolundan ilerleyip Demre istikametindeki Kekova tabelasını gördükten sonra kavşaktan sağa dönülmeli. Ardından herhangi bir yere sapmadan 19 km. boyunca deniz kıyısına ininceye kadar devam edildiğinde Kekova’ya ulaşılabilir.
Kekova’ya ulaşım için otobüs yolculuğunu da tercih edebilirsiniz. Ancak öncelikli olarak otobüs ile Antalya’ya gelmek gerekmektedir. Antalya’ya geldikten sonra Antalya Otogarı’ndan saat 14.30’da hareket eden Antalya-Kekova otobüsüne binilebilir. Ayrıca Antalya’dan Demre’ye hemen her saat otobüs seferleri bulunmaktadır. Demre’ye ulaşımın ardından 17.30’da Kekova’ya hareket eden minibüsler ile Kekova’ya ulaşılabilir.





3-İZMİR-KARABURUN
Karaburun'un İzmir il merkezine uzaklığı 106 km'dir. Yüzölçümü 421 km2'dir.İlçenin güneyinde Urla ilçesi; batısında, kuzeyinde ve doğusunda Ege Denizi bulunmaktadır. Merkezi aynı adlı yarımadanın kuzeydoğusundadır. İç denize bakan tarafının karşı kıyısında Foça, Küçükbahçe tarafında Çeşme ilçeleri yer alır.
Karaburun ilçe merkezi Kaza, İskele, Burgaz Arkası ve Bodrum olarak 4 ana kısıma ayrılmıştır. İskele kazanın balıkçı barınağının bulunduğu yerdir. Aynı zamanda da akşamları insanların yürüyüş yaptığı kordon boyudur. Dalış merkezleri ve balık lokantaları bulunur. Burgaz arkası daha çok yazlık evlerin olduğu kesimdir. Bodrum ise ilçenin en işlek plajının bulunduğu kısımdır.
Karaburun'da İskele'nin önünde Büyük Ada ve Burgaz Arkasına bakan Küçük Ada bulunmaktadır. İskelenin ilerisinde Karaburun Yelken Kulübü vardır.
Karaburun, her ne kadar 3 tarafı denizle çevrili bir yarımada olsa da burası tam anlamıyla bir deniz-kum-güneş merkezi değil. Yarımada’nın birçok noktasında kum plaj bulmak imkansıza yakın. Çoğu nokta taşlık ya da kayalık. Özellikle dalış sporuyla ilgilenenlerin tercih ettiği Karaburun plajları, tertemiz denizi ile deniz canlılarının da yaşam alanı. Akdeniz foku başta olmak üzere nesli tükenen birçok canlı Karaburun Yarımadası çevresinde yaşıyor.
İlçe merkezindeki en popüler plajlar Mimoza, İncirlikoy ve Bodrum. Bodrum Plajı tesis ve rahatlık açısından ideal. Kösedere köyünün sahilindeki Boyabağı Koyu, Taşlık bir sahili olan koy, kalabalıktan uzak deniz keyfi için tercih edilebilir. Kaynarpınar, Dolungaz Koyu, Badembükü, Mordoğan’daki Kocakum Plajı, Çatalkaya, Ayıbalığı, ve Ardıç plajları da gidilebilecek yerler arasında.
Karaburun'a Nasıl Gidilir?
İzmir şehir merkezinden Karaburun’a ulaşmak için İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin toplu ulaşım firması ESHOT otobüslerini kullanabilirsiniz. Karaburun-İzmir hattında belediye otobüsü ile ulaşım için 2 ayrı otobüs değiştirmek gerekiyor. Üçkuyular Fahrettin Altay Aktarma Merkezi’nden 984 numaralı F.Altay-Urla otobüsü ile Urla’ya geldikten sonra, Urla’dan 761 numaralı Urla-Karaburun otobüsüne binerek Karaburun’a ulaşılıyor. 761 numaralı Urla-Karaburun otobüsü Gülbahçe, Balıklıova, Mordoğan, Kaynarpınar güzergahını takip ederek Karaburun merkeze ulaşıyor.
Vapurla-İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin denizcilik işletmesi İZDENİZ, yaz döneminde Karaburun’un Mordoğan İskelesi’ne haftanın iki günü sefer düzenliyor. Seferler yüksek sezonda gerçekleştiriliyor. Her hafta cumartesi ve pazar günleri 08.25’te Karşıyaka İskele’den kalkan vapur, Konak İskelesi’ndeki yolcuları alıp önce Foça’ya daha sonra Mordoğan’a uğruyor. Dönüş saati 18.40’ta Mordoğan, 19.20’de Foça, 20.50’de Konak, 21.05’te ise son durak olan Karşıyaka.
İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan Karaburun’a gitmek için birden çok alternatif var. Havalimanında durağı olan İZBAN tren hattını kullanarak İZBAN ile Hilal İstasyonu’nda inip İzmir Metro’ya aktarma yapmak, metro ile Fahrettin Altay İstasyonu’na geldikten sonra Üçkuyular Semt Garajı’ndan Karaburun dolmuşu ya da ESHOT otobüslerini kullanabilirsiniz.
Araçla-İzmir-Çeşme Otoyolu ya da İzmir-Çeşme devlet yolunu kullanarak Karaburun kavşağından sağa döndükten sonra hiç sapmadan yolu takip ederek Karaburun merkeze kadar ulaşım sağlanıyor. İzmir-Karaburun güzergahında Güzelbahçe, Urla, Gülbahçe, Balıklıova, Mordoğan gibi yerleşim yerleri bulunuyor.








4-MUĞLA-FARALYA
 Burada metrelerce derinlikteki soğuk suda yüzebilir akmakta olan şelalenin altına girip serinleyebilirsiniz. Ağaca bağlanmış olan ip ile sallanarak suya atlayabilirsiniz. Aynı zamanda harika fotoğraf kareleri de yakalayabilirsiniz.
Faralya’dan dökülen şelalenin altında serinleme imkanını bulabilirsiniz. Köy rakım olarak yüksek bir konumda bulunduğu için Faralya otellerinin neredeyse tamamı nefes kesen manzaralar sunuyor.
Faralya’nın ikinci önemli koyu ise Kabak Koyu’dur. Faralya’nın hemen bitiminde başlayan bu koya ince bir patika yolda yürüyüş yaparak ya da traktörlerle seyahat ederek varabilirsiniz. Tabii en güzel ulaşımı yine teknelerle yapmak daha doğru olacaktır. Bu koylarda Ölüdeniz’in turkuaz renginin her tonunu görmek mümkün. Berrak bir deniz ve alabildiğine durgun bir su, gerçekten seyretmeye bile doyamayacağınız güzellikteler.
Faralya aslında dik yamaçların üzerine kurulu olmasından olayı yerleşim alanı olarak biraz zorlu görünse de Faralya otellerinin sunduğu hizmet gerçekten de her şeye bedel. Birçoğu butik otele çevrilmiş evler gerçek bir köy yaşamını doyasıya hissetmenizi sağlıyor. Halkın başlıca geçim kaynağı olan bu otellerde hem konaklayıp hem de her bir evden o doyumsuz manzarayı seyredebilirsiniz. Akşamları güneşin batışını seyretmek, dünyalara bedel. Güneş hiç bir yerde böyle güzel batmıyor sanırsınız. O zaman sizleri Faralya’da bol bol fotoğraf çekebileceğiniz manzaralarla sizi baş başa bırakalım.
Faralya'ya nasıl gidilir?
Fethiye-Faralya arası yaklaşık 30 km. Fethiye'deki otogarı kullanabilirsiniz. Ayrıca buraya pek çok turizm şirketinin otobüsüyle ulaşmak mümkündür. Fethiye-Faralya arasında günde üç kez minibüs hizmeti vardır.
  • İstanbul Faralya arası mesafe 830 kilometre olup, araçla ortalama 12 saat sürmektedir.
  • Ankara Faralya arası mesafe 650 kilometre olup, araçla ortalama 10 saat sürmektedir.
  • İzmir Faralya arası mesafe 362 kilometre olup, araçla ortalama 5 saat 40 dakika sürmektedir.
  • Muğla Faralya arası mesafe 145 kilometre olup, araçla ortalama 3 saat sürmektedir.
  • Antalya Faralya arası mesafe 220 kilometre olup, araçla ortalama 4 saat sürmektedir.




5-Muğla-Köyceğiz Toparlar Şelalesi 

Yolu biraz sapa ve zorlayıcı olsa da sonunda karşılaşacağınız manzara muhteşem güzellikte olacaktır.  Muğla‘nın Köyceğiz ilçesi ile Akyaka ilçesi arasında  yol üzerinde bulunan Toparlar Mahallesi’nde yer almaktadır.  Otoyol da dümdüz devam ederken sağda şelale yazılı bir tabela ve Toparlar Şelalesi’nin fotoğrafını göreceksiniz. Bu yoldan sağa döndükten sonra 1 km kadar toprak yoldan gittikten sonra arabanızı bırakıp bir 10-15 dk yürümeniz gerekiyor.  Buraya herhangi bir otobüs güzergahı bulunmadığı için arabanız yoksa anayoldan itibaren 1,5 km yürümeniz gerekebilir.
Kayalıklarda kırmızı beyaz işaret olan yerlerden devam edeceksiniz. İki kez dereden atladıktan sonra toprak yoldan dümdüz suyun geldiği yöne doğru devam edeceksiniz. Kırmızı çarpı olan tarafa doğru gitmeyin. Yolun sonunda kayalardan oluşan doğal merdivenden aşağı kısa bir iniş var orayı da geçtikten sonra zaten şelalenin şırıl şırıl sesini duyacaksınız.
Köyceğiz Gölü’nün kuzeyinde bulunan bulunan şelale, sıcak yaz günlerinde yöre halkının serinlediği doğal bir havuzdur. Su hacmi yıl boyunca pek az değişime uğrayıp hep akmaktadır. Bu şelale birçok film sahnesine konu olmuştur.(Örneğin Mavi Göl Filmi) Burası kesinlikle gezilip görülmeye değer bir doğal güzelliktir. Burada piknik yapabilir, Gölde yüzebilir veya doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Sevdiklerinizle huzurlu bir gün yaşamak istiyorsanız buraya gelmelisiniz.
Toparlar şelalesi  izbe ve kırsal bir yerde kalmaktadır. Çok popüler olmasına rağmen henüz bir işletmesi  ya da yolu bile yoktur. Öyle kalması bir nevi daha iyidir. Bu yüzden yiyecek içeceğinizi yanınıza almanızda fayda var. Yol kenarında portakal suyu gibi doğal ev yapımı içecekler satan yerlileri görebilirsiniz. Sabah erken saatlerde hiç insan yoktur öğleden sonra 20-30 kişi kadar insan olabilir. Hepsi o bölgede yaşayan insanlardır ve çok anlayışlı eğlenceli insanlardır.





 6-Didim'den Bir Kaç Koy Önerisi
Burada sizlere popüler kalabalık koyları değil daha sakin ve çok bilinmedik yerleri anlatmak istiyoruz.

Martı koyu çok sığ kumluk bir koy. Bu özelliği ile özellikle küçük çocukları olan ailelerin tercih ettiği bir alan.

Hemen sağında site sakinlerinin kullandığı düzenlenmiş bir alan var. Şezlong ve şemsiyeler site sakinlerine ait. Sol kısmı da genellikle piknikçi ailelerin kullandığı yer yer kumluk bakımsız bir kıyıya sahip.

Zonguldaklılar Sitesinden geçilerek ulaşılan, bir burunun her iki yanında bulunan iskelelerden denize girmenin mümkün olduğu bu alanda yapay bir kumsalda yer alıyor.

Siteye ait olan şezlong ve şemsiyeleri kullanamasanız da duş tuvalet ve kafeden faydalanmak mümkün

Dede Koyuna sağtur plajının yanından biraz bozuk sayılabilecek bir arazi yolundan arabanıza da dikkat etmeniz gerekerek ilerleyebilirsiniz.

Dede koyuna arabanızı en uygun yerde bırakarak yaya olarak ulaşmak ise en sağlıklısı. Genellikle hafta sonları piknikçi ailelerin uğrak mekanı olan bu alanda deniz dibi kumluk ve berrak. Sahil ise biraz bakımsız ve yosunlu.

Yeşilkent Kıyı çakıllı ve kumlu hemen yakınında bir restaurant ve sahilde aperatif satan tezgahlar yer alıyor.

Konya Kültür Sitesi önünde yer alan bu kumsala site içerisinden girerek ulaşabiliyorsunuz.

Site sakinleri için hazırlanmış şemsiye ve şezlongları kullanamasanız da güzel kumsala değer katan siteye ait market kafe ve restorandan hizmet alabiliyorsunuz.

Saklıkoy
                             Saklıkoy
Burası neresi? Çok az kişi tarafından bilinen Saklıkoy, resmen adı gibi gizli kalmış yerlerden biridir. Koya, Dankonun Suyu’ndan çok az bir mesafe yürüyerek kolaylıkla ulaşacaksınız. Bu koyunda kumsalı bakımsızdır ancak tahmin edeceğiniz gibi denizi de bir o kadar temiz! Bu yüzden denize girmeye değer…

7-MERSİN-Kapızlı Sahili

Kapızlı Plajı, Mersin’in Atakent Mahallesi’nde bulunuyor. Sessiz ve sakinliği nedeniyle tercih edilen plaj, kafeterya, pansiyon, restoranlarıyla hizmet veriyor. Oldukça dinlendirici bir atmosfere sahip olan plaj şehir merkezine yaklaşık 30 dakikalık bir mesafede yer alıyor.

7-BARBAROS KOYU – TAŞUCU






Silifke’nin en güzel ve sakin koylarından biri. Barbaros Koyu, turistik işletmelerden izole, bakir kalmış bir koy. Gezi teknelerinin de uğrak noktası. Tabi çevrede herhangi bir işletme olmadığından dolayı hazırlıklı gitmekte fayda var.
8-Narlıkuyu’nun Akyar bölgesindeki koy, içme suyunun denizle buluştuğu nokta olduğundan buz gibi soğuk ve cam gibi berrak bir denize sahip bir koy. İsminin kızlar hamamı olmasının nedeni mitolojiye dayanıyormuş. Rivayete göre, Zeus’un kızları burada banyo yaparmış

10-MERSİN-BÜYÜKECELİ SAHİLİ
Sakin, kafa dinlemek için uygun bir koy. Turizime açık olmadığından sınırlı sayıda işletme var. Deniz suyu sıcak ve kum. Burası aynı zamanda tüplü dalış noktalarından.
Büyükeceli Beldesi Mersin’in 135 km batısında Silifke Antalya karayolunun 55 Km yer almaktadır.Mavi ile turkuaz karışımı tertemiz denizi,incecik kumsalı ile misafirlerine doyasıya tatil keyfi yaşatan bir Koy Büyükeceli.
Büyükeceli Bungalov tesislerinde Pırıl pırıl bir hava, masmavi bir deniz, ince ve sapsarı kumuyla şahane bir kumsal ve müthiş bir manzara sizleri bekliyor olacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ücretsiz En İyi Uygulamalar

Ülkeler ve Para Birimleri